Yapay zeka şu an psikologların yerini alabilecek noktada değil!

Geleceğin terapistleri “yapay zeka okuryazarı” olmalı!

Son yıllarda hayatımızın her alanına hızla entegre olan yapay zeka, psikoloji ve terapi dünyasında da “psikologların yerini alabilir mi?” sorusunu beraberinde getiriyor. 

Bu sorunun günümüzde çok sık sorulduğunu dile getiren Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Yapay zeka şu an için psikologların yerini alabilecek bir noktada değil. Terapide asıl belirleyici olan empati, insana özgü sezgiler ve sahici bir duygusal bağ kurabilme yeteneğidir. Yapay zeka bu yönleri belirli ölçüde taklit edebilir ama ‘sahici bir empati’ kurması mümkün değil.” dedi.

Anarat, “Yapay zeka okuryazarlığı şart. Geleceğin terapistleri, teknolojiyi meslek kodlarıyla uyumlu, etik çerçevede kullanmayı bilen kişiler olmak zorunda.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, günümüzün en çok tartışılan konularından biri olan yapay zekanın psikoloji ve terapi alanındaki rolünü değerlendirdi.

Yapay zeka psikologların yerini alabilir mi?

“Yapay zeka psikologların yerini alabilir mi?” sorusunun günümüzde çok sık sorulduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Yapay zeka şu an için psikologların yerini alabilecek bir noktada değil. Çünkü terapist olmanın özü yalnızca bilgi aktarmak ya da bir protokolü takip etmek değildir. Terapide asıl belirleyici olan şey empati, insana özgü sezgiler ve sahici bir duygusal bağ kurabilme yeteneğidir. Yapay zeka bu yönleri belirli ölçüde taklit edebilir ama ‘sahici bir empati’ kurması mümkün değil. Dolayısıyla yapay zekayı, psikoloğun yerine geçecek bir figürden çok, süreci destekleyen bir yardımcı araç gibi görmek daha doğru olur.” dedi.

İnsan terapist, danışanıyla sıcaklık, güven ve empatiye dayalı bir bağ kuruyor

İnsan psikologla yapılan terapi ile yapay zekâ destekli terapi arasındaki en büyük farkın “duygusal derinlik” olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Anarat, şöyle devam etti:

“İnsan terapist, danışanıyla sıcaklık, güven ve empatiye dayalı bir bağ kurar. Bu bağın kendisi bile iyileştirici bir etki yaratır. Yapay zeka ise daha çok erişilebilirlik ve pratiklik açısından daha güçlü olabilir. Sohbet robotları günün her saati ulaşılabilir, hızlıdır ve maliyeti düşüktür. Ancak bir insan terapistin sağladığı içgörü, esneklik ve ilişki derinliğini vermesi mümkün değildir. Nitekim yapılan bazı araştırmalar, yapay zeka ile çalışan kişilerin kaygı düzeylerinde azalma yaşadığını göstermiştir; ama insan terapilerindeki iyileşme oranı çok daha yüksektir.”

Yapay zeka psikologların rolünü dönüştürüyor

Yapay zeka destekli psikolojik uygulamaların meslekte yarattığı dönüşüme de değinen Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, şunları kaydetti:

“Şunu net olarak söylemek gerekir ki yapay zeka psikolojide bazı kolaylıklar sağlıyor ama insan psikologların yerini doldurması söz konusu değil. Evet, sohbet robotları günün her saati ulaşılabilir, hızlı ve maliyet açısından avantajlı olabilir. Fakat bu uygulamalar daha çok yüzeysel destek sunuyor. Asıl iyileştirici olan şey, danışanın karşısında gerçekten onu dinleyen, duygusunu hisseden ve ihtiyaçlarına göre esneyebilen bir terapist bulmasıdır. Yapay zeka bu insani boyutu taklit edebilir ama sahici biçimde kuramaz. Bu dönüşüm, aslında psikologların rolünü daha da önemli hale getiriyor. Çünkü artık sadece terapi yapmak değil, aynı zamanda teknolojiyi doğru şekilde yönlendirmek, etik sınırları gözetmek ve yapay zekanın sunduğu verileri insani bir çerçeveye oturtmak da bizim sorumluluğumuzda. Yani psikoloji mesleğini geri plana itmek yerine, yapay zeka aslında bize ‘danışanın yanında insani bir bağ kuran vazgeçilmez özne’ olduğumuzu yeniden hatırlatıyor.”

Kriz anlarında yapay zekanın tek başına karar vermesi risk

Yapay zekanın psikolojik destek ve terapi alanında üstlenebildiği görevlere de işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Şu anda yapay zeka en çok idari süreçlerde kullanılıyor. Örneğin, randevu ayarlama ya da not tutma gibi işlerde oldukça pratik. Bunun yanı sıra, anksiyete ya da depresyon için bilişsel davranışçı terapi tekniklerini uygulayan sohbet robotları da mevcut. İnsanlara psiko-eğitim sağlamak, günlük ruh halini takip etmek ve kişiye özel hatırlatmalar yapmakta başarılı olabiliyorlar. Ama kriz anlarında, örneğin intihar riski olan bir danışanla karşılaşıldığında, yapay zekanın tek başına karar vermesi büyük bir risk. Bu nedenle mutlaka insan gözetimiyle kullanılmaları gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Yapay zeka, empatiyi belirli kalıplar üzerinden taklit edebiliyor ama sahici değil…

Yapay zekanın, empatiyi belirli kalıplar üzerinden taklit edebildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Hatta bazı çalışmalar, kullanıcıların yapay zeka yanıtlarını insan terapistlerden daha empatik algıladığını gösteriyor. Ama burada çok kritik bir fark var: bu bir ‘yansıtılmış empati’, yani kullanıcının komut ve yönlendirmesi üzerinden tepkiler almak söz konusu. Terapide ise güven ve iyileşme, karşınızdaki kişinin sizin duygularınızı gerçekten hissettiğini bilmekle mümkün oluyor. Yapay zekanın buna yaklaşabilmesi mümkün, ama aynı sahicilikte değil.” ifadesinde bulundu.

İnsanlar yapay zeka ile bir bağ kurabiliyor ama bu terapist gözetiminde olmalı

İnsan-makine etkileşiminde terapötik güven ve bağ kurulup kurulamayacağına da değinen Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Kısa vadede evet, insanlar yapay zeka ile bir bağ kurabiliyor. Bazen bu bağ, kişiye destek olduğunu hissettirebiliyor. Ama uzun vadede sahte bir yakınlık oluşma riski var. Bu da bağımlılık, yalnızlık ya da insan ilişkilerinden kaçma gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir. O yüzden yapay zeka ile güven ilişkisi kurulsa bile, bunun sınırlarının net çizilmesi ve mutlaka insan terapistin gözetiminde olması gerekir.” dedi.

Yapay zeka karar verici değil, sadece bir araç

Yapay zekanın hatalı bir terapi önerisi vermesi durumunda sorumluluğun kimde olacağı sorusuna yanıt veren Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Sorumluluk her zaman insanda olmalı. Yapay zeka bir karar verici değil, sadece bir araç. Bu yüzden terapistler kullandıkları sistemlerin sınırlılıklarını bilmek, danışandan bilgilendirilmiş onam almak ve veri güvenliğini sağlamak zorundadır. Eğer bir hata olursa, bunun sorumluluğu terapiste ve sistemi geliştiren kurumlara aittir.” ifadesinde bulundu.

Geleceğin terapistleri “yapay zeka okuryazarı” olmalı

Öğrencilerin bu teknolojiyi bir tehdit olarak değil, doğru kullanıldığında bir destek aracı olarak görmeyi öğrenmeleri gerektiğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş Anarat, “Bunun için de yapay zeka okuryazarlığı şart. Yani sadece yapay zekanın nasıl çalıştığını değil, etik sınırlarını, risklerini ve insan merkezli yaklaşımı nasıl koruyabileceklerini de öğrenmeliler. Geleceğin terapistleri, teknolojiyi meslek kodlarıyla uyumlu, etik çerçevede kullanmayı bilen kişiler olmak zorundadır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

EN

Artificial Intelligence Is Not Yet at a Point to Replace Psychologists!

“Therapists of the Future Must Be AI-Literate,” Says Dr. Elif Kurtuluş Anarat

In recent years, artificial intelligence (AI) has rapidly integrated into nearly every aspect of our lives — including psychology and therapy. This evolution has sparked one of the most debated questions of our time: “Can AI replace psychologists?”

According to Dr. Elif Kurtuluş Anarat, Head of the Department of Psychology (English) at Üsküdar University, “Artificial intelligence is not yet at a point where it can replace psychologists. What truly defines therapy is empathy, human intuition, and the ability to build a genuine emotional connection. AI can imitate these qualities to some degree, but it cannot create real empathy.”

Dr. Anarat emphasizes that AI literacy is essential, stating:

“Therapists of the future must know how to use technology ethically and in alignment with professional codes. AI literacy will be a core skill for the next generation of mental health professionals.”

 

Can AI Replace Psychologists?

The question of whether AI could one day replace psychologists is becoming increasingly common, says Dr. Anarat:

“Therapy is not just about transferring knowledge or following a protocol. The essence of being a therapist lies in empathy, human intuition, and emotional attunement. AI may simulate these to a limited extent, but it cannot truly feel them. Therefore, it’s more accurate to see AI not as a replacement, but as a supporting tool that enhances the therapeutic process.”

 

Human Therapists Build Healing Bonds

Highlighting the emotional depth that distinguishes human-led therapy, Dr. Anarat explains:

“A human therapist builds a bond based on warmth, trust, and empathy — and that bond itself is healing. AI, on the other hand, offers practicality and accessibility. Chatbots are available 24/7, are cost-effective, and provide quick responses. Yet, they lack the insight, flexibility, and emotional depth that a human therapist provides. Studies have shown that while AI interactions can reduce anxiety, recovery rates are significantly higher in human-led therapy.”

 

AI Is Transforming — Not Replacing — the Therapist’s Role

Discussing how AI is reshaping psychology, Dr. Anarat continues:

“AI certainly brings convenience, but it cannot replace human psychologists. Chatbots may offer immediate support, but they operate at a surface level. True healing happens when the client is heard and understood by another human being. This transformation actually makes psychologists more important than ever. We must not only provide therapy but also guide technology ethically, interpret data humanely, and ensure that AI remains a tool — not a decision-maker. Rather than diminishing our role, AI reminds us that the human connection in therapy is irreplaceable.”

 

The Risk of AI Making Decisions in Crisis Situations

Pointing to potential dangers, Dr. Anarat warns:

“Currently, AI is most effective in administrative tasks like scheduling and note-taking. There are also chatbots applying cognitive-behavioral therapy (CBT) techniques for anxiety and depression. These tools can track moods, provide psychoeducation, and send reminders. But in crises — for example, when dealing with a client at risk of suicide — letting AI make independent decisions is extremely risky. Human supervision is absolutely necessary.”

 

AI Can Mimic Empathy — But It’s Not Genuine

“Some studies show that users perceive AI responses as more empathetic than those of human therapists,” says Dr. Anarat.

“But this is projected empathy, not genuine. AI reacts based on prompts and programmed rules. In therapy, healing depends on knowing that the person across from you truly feels your emotions. AI can approximate that, but it cannot reach the same authenticity.”

 

People Can Bond with AI — But Only Under Therapist Supervision

Addressing whether AI can establish therapeutic trust, Dr. Anarat explains:

“In the short term, yes — people can form bonds with AI. It can even make them feel supported. But long-term use carries the risk of false intimacy, dependency, or avoidance of real human relationships. That’s why even when AI builds a sense of trust, it must always remain within clear boundaries and under human therapist supervision.”

 

AI Is a Tool — Not a Decision-Maker

When asked who bears responsibility if an AI system gives harmful therapy advice, Dr. Anarat is clear:

“Responsibility always lies with humans. AI is not a decision-maker — it’s a tool. Therapists must understand the limitations of the systems they use, obtain informed consent from clients, and ensure data security. If an error occurs, accountability lies with the therapist and the institutions that develop or deploy the technology.”

 

The Future of Therapy Belongs to AI-Literate Professionals

Dr. Anarat concludes with a message to psychology students and young professionals:

“They should not see AI as a threat but as a supportive tool — when used correctly. For that, AI literacy is essential: understanding how AI works, its ethical limits, its risks, and how to maintain a human-centered approach. Therapists of the future must be able to integrate technology into their profession responsibly and ethically.”