Türkiye’nin önemli iş insanlarından Cihan Kılıç Aydın, çeviri sektöründeki başarısını sağlık turizminde de sürdürmeye hazırlanıyor. Global sağlık turizmi hizmeti vermek için İstanbul’da kurduğu Health Life firması, İngiltere’de hizmet vermeye hazırlanıyor. Başarılı iş insanı Cihan Kılıç Aydın ile Healt Life’ın hedefleri ve dünyada sağlık turizmi üzerine Heal Glob’a özel bir söyleşi yaptık.
Merhaba. Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Cihan Kılıç Aydın. 1970 İstanbul doğumluyum. Eğitim hayatımdan sonra 21 yaşında kendi ofisimi açtım. 1991 yılında tek kelime İngilizce bilmeden tercüme bürosu işletmeciliğine başladım ve Eylül Çeviri firmasını kurdum. O günden bugüne de işletmeciliğim devam ediyor. Kadıköy’de açtığım küçük ofisim, artık Türkiye’de; İstanbul, Ankara ve İzmir’de olmak üzere 7 şubesi ile faaliyetlerini sürdürüyor. Ayrıca İngiltere’de son dört yıldır şubeleşmeye devam ediyorum. Firmamda dünyanın bütün dillerinde tercümanlarımız mevcut. Hizmet sektöründe de hatırı sayılır firmalardan biriyim. Ayrıca Healt Life markası ile de sağlık turizmi alanında hizmet veriyorum ve önemli yatırımlar yaparak güven ve kalite bilinci ile dünyanın dört bir yanından sağlık turistini en iyi hekimlerle, en iyi hastanelerde, en konforlu şekilde buluşturmayı hedefliyoruz.
Sağlık turizminde şu an dünyada en önemli merkezler hangileri?
Sağlık turizmi dünya genelinde önemini günden güne arttırırken, sağlık turistlerinin bu alanda bilinçlenmesi hizmet kalitesine yönelik çalışmaların global olarak hız kazanmasına neden oldu. Tayland, Singapur, Güney Kore gibi Asya ülkeleri ileri teknolojiye sahip sağlık tesisleri ve uygun maliyetli tedavi seçenekleriyle sağlık turizminde öne çıkarken, Türkiye coğrafi konumu, modern sağlık tesisleri, deneyimli sağlık profesyonelleri ve uygun maliyetli tedavi seçenekleriyle sağlık turizminde önemli bir destinasyon haline geldi.
Sağlık turizmine dair son veriler ne söylüyor?
Son veriler, küresel sağlık turizmi sektörünün, 2024 yılı itibarıyla 47 milyar dolar değerine ulaştığını ve önümüzdeki beş yıl içinde 111 milyar doları aşması beklendiğini belirtmektedir. Uzmanlar bu artışın temel nedenleri arasında, gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorlukların ve yüksek maliyetlerin bulunduğuna dikkat çekerken, özellikle Birleşik Krallık gibi ülkelerde, uzun bekleme süreleri ve özel tedavi maliyetlerinin yüksekliğinin, bireyleri alternatif çözümler aramaya yönlendirdiğini belirtmektedir. Bu durumun, birçok insanın hem zorunlu tedaviler hem de estetik operasyonlar için yurt dışına yönelmesine neden olduğunu ifade eden uzmanlar; Tayland, Singapur, Güney Kore ve Türkiye gibi ülkelerin, ileri teknolojiye sahip sağlık tesisleri ve uygun maliyetli tedavi seçenekleriyle küresel sağlık turizminde öne çıktığını belirtiyor.
Sizin merkeziniz Türkiye’de. Türkiye bu alanda dünyada ilk 5’te yer alıyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Türkiye coğrafi konumu, modern sağlık tesisleri, deneyimli sağlık profesyonelleri ve uygun maliyetli tedavi seçenekleriyle global sağlık turizminde önemli bir yere sahip. TÜİK verilerine göre, 2015 yılında Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısı 395 bin iken, 2018’de bu rakam 594 bine yükselmiş; 2022’de ise 1,5 milyona yaklaşmıştır. Aynı dönemde sağlık turizminden elde edilen gelirler de artış göstermiş; 2015’te 638 milyon 622 bin dolar olan gelirler, 2022’de 2 milyar 119 milyon dolara ulaştı. Türkiye’de en çok tercih edilen sağlık hizmetleri arasında saç ekimi, estetik cerrahi, obezite cerrahisi, diş tedavileri ve göz operasyonları bulunurken, İstanbul, bu alanda önemli bir merkez konumunda yer almaktadır.
Health Life markasından da söz edebilir misiniz?
Health Life sağlık turizmini Türkiye’de merdiven altından uzaklaştırabilmek adına önemli atılımlar yapılarak kurulmuş bir sağlık turizmi acentesidir. Önce kurumsal altyapısını tamamladık. Türkiye’de TÜRSAB belgesi, TİM ihracat belgesi gibi belgeleri aldık. Sonra da İngiltere’de yatırıma başladık. Merkezi İstanbul’da bulunan Health Life’ın İngiltere Birmingham’da ve Londra’da da danışmanlık ofislerimizi kurduk. Orada da hizmet vermeye başlamak adına altyapı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hastanelerle olan iletişimlerimizi, sözleşmelerimizi tamamladık. Health Life olarak; hastanın memnuniyeti, tedavi sonrası takibi ve taleplerine cevap verilmesi gibi bir süreçte, güven esasına dayalı olarak ilerlemeyi hedefliyoruz. En büyük misyonumuz; danışan hastalarımıza tedavi sonrası süreçte de hizmet vererek, güven esaslı iş modelimizi her süreçte onlara hissettirmek.
Merdiven altı yapılanmalarla karşı karşıya kalmamak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Türkiye’nin sağlık yapısını ve donanımını dünyaya en iyi şekilde anlatmayı hedefliyoruz öncelikle. Ülkemizde sağlık sektörüne çok ciddi yatırımlar yapmış, dünyada var olmaya gayret eden, Türkiye’yi öne çıkarmaya çalışan birçok kuruluş mevcut. Biz de tüm işbirliklerimizi; kaliteli iş gücü olan, kalifiye eleman yetiştiren, seçilmiş uzmanlarla ve en iyi ekipmanlarla bu sektörde var olan firmalarla yapıyoruz ve onların acentesi konumunda yer alıyoruz. Health Life bünyesindeki ekibimizi de aynı titizlik politikası çerçevesinde seçiyor ve yetiştiriyoruz. Ayrıca en büyük problemlerden biri olan merdiven altı yapılanmalarla karşı karşıya kalmamak adına, uzman ekibimle bu süreci titizlikle yönetiyoruz ve bunun da sürdürebilirliğini hedefliyoruz. Biz artık global bir dünyada yaşıyoruz. Ulaşılabilir olma ve güven esasını dikkate alarak hizmet veriyoruz.
Sizin diğer sağlık turizmi firmalarından farkınız ne?
Bizim en büyük farkımız, Türkiye’nin markalaşmasını sağlamaya çalışıyoruz ve bu konuyla ilgili hem ticari faaliyetlerde bulunuyoruz hem de sivil toplum örgütlerini de destekleyip, bir takım toplantılara katılıp, var olmaya gayret ediyoruz. Alanımızda uluslararası fuarlara katılıyoruz. B2B görüşmelerine katılıyoruz. Dünya hızlı bir şekilde globalleşiyor, çok hızlı bir şekilde bilgiler ulaşılabilir kılınıyor ve dünün bilgisi yıllar öncenin bilgisi oluyor. Eskiyor, geçmiş oluyor. Dolayısıyla biz de her an yenilerek gerek iş modeli anlamında gerekse de sunduğumuz hizmet anlamında kendimizi bu sürece göre hızlıca entegre ediyoruz. Öte yandan bizim Türk insanının en büyük özelliği olan misafirperverliğini iş modelimizde öne çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü insanlar her yerden aslında hizmet alıyorlar, ama bizim dünyanın herhangi bir yerindeki sağlık sektöründen farkımız “misafirperverliğimiz”. Bizim en büyük farkımız bu. Her danışanımız, bizim en özel misafirimiz oluyor.







